1)Ölü
-Zarif Efendinin ölümü
-Öteki Dünya tasviri
-Paranın önemi
-Katilinin bulunması isteği
2)Kara
-İstanbul’a dönüş hikayesi
-İstanbul tasviri
-Para ve köpeğe temas
3)Köpek
-Husret Hoca değinmesi (ilk kez)
-Kahve’ye değinmesi (ilk
kez)
4)Katil
-Katil olmanın ağırlığı anlatısı
-Ne kadar iyi bir nakkaş olduğu anlatısı
-Zarif efendinin aç gözlülüğüne değinme
-Son Resim'e değinme (ilk
kez)
5)Enişte
-Karayla ilişki
-Nakşın incelikleri
-Şeküre’ye değinme
-Padişahın kitabı konusuna değinme
-Hikaye –resim ilişkisi tartışması
-Zarif efendinin öldürülmüş olabileceği ihtimali (ilk kez)
6)Orhan
-Kara, Enişte ve Şeküre'nin ilişkilenişine yeni perspektif
-Kelebek,Zeytin ve Leylek (ilk kez)
7)Kara
-Üstat Osman’ı ziyarete gitmesi tembihleniyor.
-Şeküre Ester’le haber yolluyor.
-Kara,Şeküre’yi pencereden görüyor. (ilk kez)
8)Ester
-Hasan’dan bahsediliyor. (ilk kez)
-Şeküre’nin mektubu okunuyor.
-Mektup okumanın inceliklerine değiniliyor.
9)Şeküre
-Kara’nın
Semt’ten kovuluş hikayesi
-12
yıl sonra hissedilenler
-Kocasının
ölümü, Hasan ve Kayınbabası’yla yaşama
-Evden
ayrılma ve “Enişte”yle yaşama.
10)Ağaç
-Hikayenin
parçası olamama
-Ağacın
kendisi değil, manası olma
11)Kara
-Mektup
hakkında düşünceler
-Üstat
Osman ve nakkkaşhane ziyareti
-Frenk
Üstatları resmedilişi ve karşılaştırma,geniş olarak
-Zarif
efendi’nin kayboluşu
-Kelebek,Zeytin
ve Leylek’e değiniliyor.
? Has nakkaşı sıradan nakkaştan ne ayırır ?
12)Kelebek
-Üslup
ve İmza
13)Leylek
-Nakış
ve Zaman
14)Zeytin
-Körlik
ve Hafıza
(...)
Roller
Eksiklik : Aşk (Şeküre), Zarif (kayıp), 10.minyatür (kayıp)
Kahraman : Kara
Prenses : Şeküre
1.Saldırgan/Hasım : Enişte
2.Saldırgan/Hasım : Hasan
3.Saldırgan/Hasım : Katil
Gönderen 1 : Enişte
Gönderen 2 : Padişah
Bağışçı : Zarif‟in karısı Kalbiye.
Yardımcı/2.Bağışçı : Üstat Osman.
Düzmece Kahraman : Hasan?
Zafer1 : Evlilik.
Zafer2 : Katilin Bulunması.
İpucu (1,2) : At resmi, Nakkaşların Üslubu.
Nesne/ sahte ipucu : Kabzası yakutlu hançer.
Dış Hikâye : Kara ile Şeküre‟nin aşkı.
İç Hikâye : Cinayetlerin aydınlatılması ve kayıp resmin bulunması.
(Behiç-alıntı)
Özet:
1591 yılı bir kış günü; katilinin bulunmasını isteyen bir maktülün yalvarışı duyulur. İçerlemiştir, çünkü sevdikleri onun öldüğünü bilmezler, dolayısı ile gömülememiştir, huzursuzdur. Bu kurban bir nakkaştır. O günlerde Kara on iki sene sonra İstanbul‟a dönmüş çocukken bıraktığı aşkı güzel Şeküre‟yi iki çocuğuyla baba yanına sığınmış olarak bulur. Kocası gittiği savaştan dönmemiştir. Bir de üstüne kayınbiraderi tarafından taciz edilince baba (Enişte) evine dönmüştür. Kara şehre geri gelip de Şeküre‟yi görünce onu hiç unutmadığını anlar. Şeküre‟nin de gönlü Kara‟da dır ama onun yıllar önce çekip gitmesinden dolayı ona kırgındır. Ve Şeküre hâlâ evli görünmektedir. Evlenebilmeleri için ya kocasının ölüm haberi gelmeli ya da kayınpederi ortada olmayan oğlundan boşanmasına rıza göstermeli, aracılık etmelidir.
Bir süredir Enişte Padişah III.Murat‟ın emri ile gizli bir kitap yaptırmaktadır. Kitabın gizi; Avrupai usuller kullanarak resmetmekten gelir. Enişte Osmanlı sarayının ünlü nakkaşları Kelebek, Zeytin ve Leylek‟e görev verir. Zarif Efendi böyle bir kitabın varlığından haberdar olunca günah olduğunu ve tasvip etmediğini söyler ardından da kaybolur. Nakkaşların ağzını aramak için Kara onlarla konuşmaya gider. Bir yandan da Şeküre‟yi kocasından boşatmaya çalışmaktadır. O sırada Enişte öldürülür ve padişahın emriyle yaptırdığı resimlerin 10.su evinden çalınır. Herşeye rağmen Kara ve Şeküre evlenmeyi başarırlar. Evliliği duyan Hasan (kayınbirader) bu evliliği bozmaya çalışır ve Kara‟yı tehdit eder.
Ortada kayıp bir koca, bir nakkaş ve henüz öldürülen Enişte ile birlikte herkesi bir korku ve şüphe alır. Şeküre de kocası Kara‟dan şüphelenir ama sonunda onun katil olmadığını anlar. Katil nakkaş Zeytin‟dir ve Hasan tarafından Kara‟nın adamlarından biri sanılarak öldürülür. Bu arada Zarif‟in de cesedi bulunur ve defnedilir. Artık ruhu huzura kavuşmuştur. Kara aldığı yaralarla evine, Şeküre‟ye döner ve kavuşurlar.
Şeküre romanı bu noktada devralır ve finali 26 yıl sonra bir gün Kara‟nın kuyunun yanıbaşında öleceği zamana dek -iki çocuğu ve kocasıyla ilişkileri üzerinden- getirerek yapar. Romana noktayı koymadan önce ise “bu öyküyü belki bir gün kaleme geçirir diye” oğlu Orhan'a anlattığını söyler. (Zeynep Unal)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder