Okuma çalışmalarına Doug Lipman’ın Improve Your Storytelling
kitabıyla devam ediyoruz. Okuma günü, tartışma esnasında sorulan başlıktaki soru (Biz neyin provasını yapıyoruz?),
provaların amacına yönelik çok önemli noktalara değinmemizi sağlayan bir soru. Diğer taraftan sorunun, "amacını gizleyen", güzel bir ironik yanı da var. Bu soru
üzerinden provaların içeriğine, amacına değinmeye çalışacağım.
Bir süredir, meddah formu ve hikaye anlatıcılığı çalışıyoruz. Her birimiz,
romandaki gizli resmin birer nesnesini, figürünü baz alıp, bir anlatıcı olarak
hikayeyi anlatmayı deniyoruz. Bu esnada şarkı söylemeye, ritim vurmaya, kukla
oynatmaya, gölge numaralarına yer vermeye çalışıyor ve bunları uyguluyoruz. Ancak
temel olarak her bir oyuncunun anlattığı bir hikaye var. Öncelikle kendi
figürünün hikayesi. Para’nın sahte çıkması, Ağaç’ın kaybolması ve yalnızlığı, Kırmızı’nın ne
olduğu, Şeytan’ın nerelerde olduğu gibi. Hangi formlarda çalışırsak
çalışalım, öncelikli olarak anlatılmayı ve dinlenmeyi bekleyen uzunlu kısalı
hikayelerimiz var ve oyuncu olarak bu hikayeleri anlatmayı düşünüyoruz.
Hikaye anlatımında ‘zaman’ kavramı, üzerinde durulması ve kavranması gereken bir konu. Zamana dair olarak bu formda, ‘an’ ve ‘şimdi’ devreye giriyor. Bunlar anlatımı oluşturan unsurların en önemlileri diyebiliriz. Anlatım temel olarak, anda, şimdide başlayan ve gelişen bir yapı. Anlatım şimdide, bir hikayenin çerçevesinde, anlatıcı yoluyla dinleyicisiyle buluşuyor. Zamansal olarak o anda gerçekleşecek bir formun tam olarak provası yapılamaz. Şimdide gerçekleşen şeyin tekrarı yoktur, anına göre biçim kazanır. O an, bir dinleyenle mümkün olur. Dolayısıyla bir seyirci ile hikayenin buluşacağı biricik anın önceden nasıl provası yapılabilir?
Olası prova ancak şu şekilde olabilir: bu biricik anın ön koşullarına hazırlanarak. Hikayenin kendisine (oyuncuların kendi anlatımına), anlatımın bloklanmasına, blokların anlamlanmasına ve akıcılığına hazırlanmak. Bundan da can alıcı nokta, anlatım esnasında iletişim, ilişki kurabilmeye açıklık kazanmayı sağlamak önemli bir hazırlık olarak görünüyor. Anlatım esnasında nefes düzenlemeleri anlatımın olanaklarını ve iletişim boyutlarını değiştiren ve geliştiren bir değişken olarak çalışmamızın bir parçasını oluşturuyor.
Sonuç olarak biz, başı sonu belli olan
ve her daim sabit değişkenler üzerine oluşan bir yapıdan çok, şuanda tam olarak
bilemediğimiz bir karşılaşmanın kendimizce provasını yapıyoruz. Karşılaşma için
heyecanımızı hep taze tutuyor, anlatmak için sabırsızlanıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder